XS
SM
MD
LG
XL

YETENEK GELİŞİMİNİ ETKİLEYEN PSİKOLOJİK YAKLAŞIMLAR VE ÖĞRENME NEDİR?

Yetenek Seçimi ve Geliştirmenin Teorik Alt Yapısı Değerleri, tutumları ve davranışları ile gençlerin spor deneyimini etkileyen antrenörler, yetenek seçimi sürecinin en önemli rolünü oynamaktadır (Fraser, Thomas ve Côté, 2009; Newin, Bloom, ve Loughead, 2008; Smith ve Smoll, 2002). Gençlerin aldıkları spor eğitiminden memnun olma düzeyi ve antrenmanları devam ettirme arzusundaki süreklilik büyük oranda antrenörlerin etkisiyle ortaya çıkmakta ve yüksek performans gelişimine yol açmaktadır (Fraser ve ark , 2005; Smoll, Smith, Barnett, ve Everett, 1993; Weiss ve Williams, 2004). Genelde antrenörlerin yeteneğin tanımlanması ve geliştirilmesine yönelik verdikleri eğitim; 1)Erikson’un planlı ve yapılandırılmış etkinlik

anlayışı, 2) Bloom’un yetenek geliştirmede aşamalı yaklaşımı 3) Cote’nin sportif aktivitelere katılım evreleri ve (Ericsson, KrampeandTesch-Romer, 1993; Bloom, 1985; Cote, 1999), 4) Gagne’ninayrımsal üstün zekâ ve yetenek modeli teorilerine dayanmaktadır (Gagne ve Pere, 2002;Gagne, 1985). Erikson’nun teorisinde düzenli çalışma alışkanlığı, disiplinli ve kararlı bir kişilik yapısının göstergesi olmakla birlikte spor yapmayı öğrenenlerde günlük çalışma süreleri boyunca her zaman etkili olmayabilir. Burada bilinçli çalışma ya da planlı çalışma taktiklerinin antrenör tarafından sporcuya kazandırlması gerekmektedir.

Planlı çalışma, açık bir hedef belirleyerek performansın bazı açılardan yükseltilmesi için yapılandırılmış etkinlik olarak tanımlanmıştır. Erikson ve ark. göre (1993) yüksek performansa ulaşmak için uygulama ve planlı çabalara sürekli yatırımın yapılması gerekmektedir. Eğer yapılacak aktiviteler açıkça tanımlanarak uygun zorluk derecesinde planlanırsa, yeterli geri bildirim sunulursa, tekrar etme fırsatları tanınırsa, hatalar belirlenerek düzeltilirse, sportif yeteneği geliştirmek mümkün olacaktır. Ericsson ve ark. (1993), sporcuların maksimum seviyede planlı çalışmaları yapmasını kısıtlayan faktörler olarak kaynakları; güdülemeyi ve sergilenen çabayı işaret etmektedir. Bu kaynaklar, yeterli zaman, enerji, nitelikli antrenöre erişim, antrenman araç-gereç ve diğer olanaklardan oluşmaktadır. Eğer yüksek kaliteli antrenmanlara yeterli zaman ayrılmazsa, antrenörler yetenek seçimi süreci hakkında bilgili değilse, araç-gereç ve imkanlar yetersiz veya ulaşılmaz ise, yüksek seviyede bireysel performans sergilenmesi sınırlanacaktır. Sportif çalışmalara sürekli katılımın kaynağı dışsaldan daha çok içsel motivasyonlu olduğu bilinmektedir (Durand ve ark., 2001). Günlük, haftalık, aylık, yıllık ve gelişim dönemlerine yönelik hedefler belirlenmeden performans geliştirilmeye çalışılırsa, sporcunun yapılan çalışmalara katılım arzusu azalacaktır (Ericsson ve ark. 1993). Sonuçta sporcuların antrenmanlara katılımı ve yüksek şiddetteki çalışmalara uyum sağlayabileceği uygun antrenman oranının belirlenmesi için önemli bir çaba sarf edilmelidir. Ericsson ve ark. (1993) sporda mükemmelleşme için yüksek oranda kaliteli planlı uygulamaların yeterli olduğunu ifade etmektedir. Bloom, (aktaran Russell, 2005;354) sporcuların özel alanlarında yüksek yetilerini geliştirebilmesinin antrenör ve sosyal çevrenin desteğine, gelişime sürekli katkı sağlamaya, eğitim ve antrenmanlara bağlı olduğunu işaret etmektedir. Bloom (1985), yetenek gelişiminin yıllarca süren adanmışlık ve bağlılığa ihtiyaç duyduğunu gözlemleyerek sporcuların ailelerinden, öğretmenlerinden ve antrenörlerinden alacağı desteğin ve kaliteli eğitimin miktarının başarı için hayati öneme sahip olduğunu vurgulamıştır. Bloom (1985), sporcunun erken gelişim yıllarında, a) gelişim sürecine odaklı, kibar, neşeli, sporcuyu koruyucu ve onun üstün yeteneğini fark eden, b-)ergenlik ve öncesi yıllardaki oluşan gelişimsel değişiklikleri özellikle, bilişsel, duyuşsal, psikomotor davranışları gözlemleyen, üstün teknik bilgi sergileyen, yeterli bireysel ilgi gösteren, saygı duyulan, güçlü rehberlik ve yönetim becerisi olan ve beklenen nitelikli sonuçlara ulaşan; c-)ergenlik sonrası yıllarda, kendisinden çekinilen ve ona saygı duyulan, başarılı ve başarı için talepkâr, kızgınlığında bile sporcular için daima içinde sevgi besleyen ve onların iyilik ve başarılarını düşünen bir antrenörden eğitim alınmasının önemine işaret etmiştir. Bloom (1985), spora katılanların başarıya yönelik çalışmasının ve müsabakaların gelişimin kilometre göstergeleri olması gerektiğini belirtmiştir. Cote (1999), sportif faaliyetlere katılımın 3 farklı evresinin

olduğunu belirtmektedir. Bunlar, deneme (keşif), özelleşme (geliştirme) ve yatırım (ustalık) dönemleridir. Her seviyede, sporcu diğer seviyeye geçme potansiyeline sahipken çalışmaları sonlandırabilmekte veya serbest zaman faaliyeti olarak etkinliği sürdürebilmektedir. Sportif aktivitelere başlangıç evresinde (deneme ve keşif) 4-12 yaşları arasındaki sporcu, antrenör ve ebeveynlerin hepsi birlikte “sporcu ailesine” dönüşmektedir. Farklı spor branşları ile tanışan çocuk kendi becerilerini keşfedecektir. Cimnastik ve buz pateni gibi branşlarda çocuklar erken özel antrenmanlara başlayarak yarışmacı olurken bireysel ve takım sporlarında daha ileri yaşlarda yarışmacı olacaktır. Bu evredeki en önemli problemler, yarışmaların aşırı önemsenmesinden ve/veya yetersizantrenörlükten kaynaklanmaktadır. Beden Eğitimi ve Spor Bilimleri Dergiskayi 2015: 10(1) 5. Özelleşme ve yatırım evrelerinde planlı yapılandırılmış çalışmalarda spora özel becerilerin geliştirilmesi için önemli derecede zaman ve para harcanacaktır. Cote (1999), yatırım yıllarında antrenmanların yapılması ve müsabakalara hazırlık için sporcunun çok zaman ve çaba harcaması gerektiğini ifade etmiştir. Sportif faaliyetlere katılımın kolaylaştırılması için hem duygusal hem de ekonomik desteğin sağlanmasının önemini belirtmiştir. Ayrıca sporcuların gelişmelerine engel olacak yaralanma, yetersizlikler ve düşük motivasyon seviyesi gibi zorluklarla baş etmesi için desteklenmesi gerektiğini vurgulamaktadır (Cote, 1999). Özelleşme (geliştirme) evresinde sporcunun kendi branşına bağlılığı gittikçe artarken ileri aşamalarda okulun ve ailelerin bu bağlılığa ve işbirliğine katılması gerekmektedir. En önemli sorunun kaynağı olarak, ailelerin ve antrenörlerin bilgisi dışında sporcuya hedef belirlemesini göstermiştir. Sporcu, antrenörünün rehberliğinde kendi isteği ve ailesinin desteği ile antrenmanlara devam etmelidir. Erken başarı için aşırı yüklenme sporcuların tükenmesi ile sonuçlanabilir. Planlanan hedeflerin dışına çıkılmamalı ve sürekli şekilde sporcunun toparlanma seviyesi denetlenmelidir. Yatırım (ustalık) evresinde, örnek sporcu davranışı sergileme bu evrenin en belirgin özelliğidir. Antrenman amaçlarına ulaşmak için özel, ölçülebilir, ulaşılabilir, gerçekçi ve belirli zaman aralıklarında başarılabilir hedeflerin belirlenmesi önemlidir. Ailelerin sporcuları maddi ve manevi olarak yeterince destekleyememesi ile aşırı müsabaka ve yarışma önemli problemler olarak gözlenmektedir. Gagne (2002) yetenek modeli yaklaşımında, ham madde (genetik donanım) ve ürün (sporcu başarısı) olarak biri birinden ayrı iki özelliği belirtmiştir. Bu terimlerin yanlış kullanımı, kavramların yanlış değerlendirilmesine ve tartışmalara yol açmaktadır. Gagne yeteneği, özel bir alanda doğuştan getirilen potansiyelin özel bir beceri alanında sistematik olarak geliştirilme başarısı olarak tanımlamaktadır (Gagne ve Pere, 2002). Gagne’nin önerdiği yetenek modelinin ilk aşamasını; yetenek seviyesini belirleyen bireysel etmenler (katalizörler) oluşturmaktadır. Sadece yeteneğin sergilenmesi değil, çocukların kendi değerlerini yaşaması, kendilerinin farkına vararak bireyin her yönü ile etkin şekilde öğrenmesi, gelişmesi ve kendi yaşam standartlarını bireysel olarak kazanmasının önemi vurgulanmıştır. Gagne, ikinci aşamayı çevresel etmenler, üçüncü aşama ise öğrenme, eğitim ve uygulama ile ortaya çıkan yetenek gelişim süreci ile açıklamaktadır. Çocukların yetenek ve kabiliyetlerinin nasıl ve ne yönde gelişeceği konusunda öncelikle çocukların dikkatini çekmenin önemli olduğunu ifade eden Gagne, aktif katılım, eğlence hoşlanma gibi özellikleri kapsayan uzun süreli pekiştirici uygulamaların yapılabilir olduğunu belirtmiştir. Bu süreç içinde sporcuyu hedeften haberdar etmenin içsel motivasyonu harekete geçirebileceğini buna ek olarak; yetenek gelişimi sürecinde cesaretlendirmenin, ipucu vermenin, yönlendirmenin, geribildirimin ve performansı değerlendirilmenin çocuk için gerekliliğine vurgu yapmıştır. Gagne yetenek modelinin dördüncü ve son aşamasını da “Şans” faktörleri olarak ifade etmektedir (Gagne ve Pere, 2002).

{alanbaslik}
© Tüm hakları saklıdırWeb: Efasis Yazılım